Yaşamın her döneminde yaşanan vajinal akıntılar kadınları tedirgin etmiştir. Bazı dönemlerde yaşanan akıntılar döngüye ait bir şey olmakla birlikte doğal kabul edilirken bazı akıntılar ise tersine ciddi hastalıkların belirtisi olup mutlaka tedaviye ihtiyaç duyulmaktadır.

Akıntı Neden Olur?

Vajinal akıntı nedenleri her kadında farklı olabilmektedir. Gerek periyodik döngü gerekse de jinekolojik durum vajinal akıntı miktarının farklılaşmasına neden olabilmektedir. Bununla birlikte vajinal akıntı nedenleri kısa aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir; 

•  Rahim ağzı yarası
•  Yumurtalık kanseri
•  Rahim kanseri
•  Genital enfeksiyonlar
• Vajinal floranın bozulması

Her iki durumda da akıntının kokusu, rengi ve miktası farklı olmaktadır. Bu nedenle kadınların normal dışı akıntı yaşamaları durumunda mutlaka bir kadın hastalıkları uzmanına başvurmaları önerilmektedir.

Vajinal Flora Bozulur mu?

Kadın genital bölgesinin kendine özgü bir bakteri dengesi bulunmaktadır. Bu denge birtakım nedenler ile bozularak çeşitli hastalıklara ve vajinal akıntıya neden olmaktadır. Vajinal floranın bozulma nedenleri ise şu şekilde sıralanabilmektedir; 

•  Şeker hastalığı
•  Doğum kontrol hapları
•  Antibiyotik kullanımı
•  Bakteriyel vajinozis
•  Atrofi 
•  Vajinit
•  Genital bölgede kokulu kozmetik ürün kullanımı

Vajinal Akıntı Nasıl Tedavi Edilir?

Vajinal akıntı probleminin tedavi planlamasında öncelikle ayrıntılı bir muyene süreci yaşanmaktadır. Bu süreç ile birlikte vajinal akıntıya neden olan faktörler belirlenmekte ve nedenlerine bağlı olarak uygulanacak tedaviye karar verilmektedir. 

Vajinal akıntı probleminin tanısında; hastanın genel sağlık öyküsü ile birlikte cinsel yaşam öyküsü değerlendirilmektedir. Jinekolojik muayene uygulanmakta ve rahim ile yumurtalıklarda herhangi bir problem şüphesi bulunduğunda çeşitli görüntüleme yöntemlerinden yararlanılmaktadır. Vajinal akını problemi genellikle başka bir problemin belirtisi olarak karşımıza çıkmaktadır ve öncelikel problemlemin ortadan kalıdırılması amacı ile nitelikli tedavi planlaması uygulanmaktadır.

Bebeklikte Vajinal Akıntı

Yeni doğan kız bebeklerin bazılarında vajinal akıntı görülebilmektedir. Bu durum ebeveynleri oldukça tedirgin etmektedir. Normal kabul edilen bu akıntı bazı bebeklerde anne karnındaki dönemde plasentadan gelen hormonlar nedeni ile kanlı olabilmektedir. Az miktarda ve kısa süren bu akıntıda herhangi bir tedaviye ihtiyaç bulunmamaktadır.

Ergenlikte Vajinal Akıntı

Ergenlik öncesi ilk adet kanamasından yaklaşık 1 yıl önce hormon seviyeleri yükselmesi ile birlikte fizyolojik akıntı başlayabilmektedir. Bu akıntı; kokusuz, renksiz bir yapıya sahiptir ve kaşıntıya neden olmamaktadır.

Yeni doğan dönem ile ergenlik dönemine geçiş süreci arasında yaşanan akıntılar normal kabul edilmemektedir. Bu süreçte hijyen koşullarına maksimum derecede uyulmalı, tuvalet eğitimi nitelikli bir şekilde verilmeli ve genital sistem organları yabancı cisimlerden korunmalıdır.

Menopozda Vajinal Akıntı

Menopoz döneminde pek çok kadın vajinal akıntıdan şikayet etmektedir. Bu süreçte vajen dokusunda incelme yaşanmaktadır. Kuruluk ve akıntı atrofi (vajen dokusunun incelmesi) nedeni ile normal karşılanmaktadır.

Üreme Çağındaki Kadınlarda Vajinal Akıntı

Üreme çağındaki kadınlarda vajinal akıntı diğer dönemlere göre çok daha sık yaşanmaktadır. Bu dönemde normal karşılanan vajinal akıntılar aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir;

1.  Adet kanaması sonrasında şeffaf ve berrak şekilde yaşanmaktadır.
2.  Yumurtlama dönemi olarak da tanımlanan iki adet dönemi ortasında daha şeffaf ve yoğun bir şekilde yaşanmaktadır.
3.  Adet kanaması öncesi sarıya çalan bir renkte ve yoğun kıvamlı bir şekilde yaşanmaktadır.

Kadın genital sisteminde pH dengesi bozulması çeşitli bakteri ve enfeksiyonlara maruz kalınmasına neden olmaktadır. Bununla birlikte bu süreçte vajinal akıntının rengi, kokusu ve yoğunluğu da değişkenlik göstermektedir.

Gebelikte Vajinal Akıntılar hakkında bilgi almak isterseniz eğer ki; İlgili linke tıklayabilirsiniz.
İlgili link: https://www.aysedarama.com/gebelikte-vajinal-akintilar